Günümüz dünyasının pazarlama trendleri hızla değişmektedir. İşletmeler hızla müşteri odaklı pazarlama stratejileri geliştirmekte, ancak müşteri odaklılık her işletme tarafından doğru anlaşılamamaktadır. Müşteri odaklılık demek, özetle, müşterilerinizin önceliklerini belirlemekten geçer. Söz konusu öncelikler kimi zaman dile getirilirken, kimi zaman müşteriler tarafından dahi fark edilemezler.

Yöneticiler dilen gelen ihtiyaçları açıkça okumakla uğraşır, ancak sessiz ihtiyaçlara  ulaşmak için kayda değer bir yaratıcılık göstermek zorundadırlar.

Bu sessiz, dile getirilmemiş ve bazen bilinmeyen ayrıcalıkları konuşturmanın en güçlü araçlarından biri de ilişki içinde bulunulan birimin sanayici, aile ya da birey olması fark etmeksizin tüketicinin sistem ekonomisini incelemektir.

Tüketicinin sistem ekonomisine, ürün ya da hizmetin bedeli, ürünü ya da hizmeti kullanma, depolama veya dağıtma maliyeti, satın alma işlemleri ve kullanma sürecinde harcanan zaman, tüm süreç boyunca karşılaşılan güçlükler dahildir. Kısaca, söz konusu sistem ekonomisi, üründen ziyade o ürünün ya da hizmetin satın alınması, kullanılması gibi tüm süreci kapsayan bedeldir. Sistem ekonomisi, büyük kutu iken, ürün bu büyük kutunun içinde kalan küçük kutudur.

Özetle, tüketicinin dile getirdiği ihtiyaçlar bütünü sadece ürünü işaret ederken, o ürün ya da hizmeti satın alıp kullanma aşamalarının bütününde dile getirilemeyen sessiz önceliklere odaklanmak, müşterilerinize değer katacak ve sizi farklılaştıracaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Kategoriler

Blog Arşivi

Blogu Çevir