Rekabetin hızla arttığı dünyada geleneksel değerler zinciri yerini modern değerler zincirine bırakmaktadır. Üretici sayısının artışı ile birlikte rekabet artmakta, müşteriler tercihleri ile şirketlerin iş tasarımlarını şekillendirmekteve bu değişim çağımızın pazarlama anlayışını da müşteri odaklı hale getirmektedir.

Geleneksel değerler zinciri; şirketin çekirdek gücü yani varlığı ile başlar. Sonra girdilere ve diğer hammaddelere sıra gelir. Sonra ürün ya da hizmete, dağıtım kanallarına ve en son müşteriye sıra gelir. Bu değer zinciri şirketin varlığı ile başlar, sonra bunu müşterinin isteklerini karşılayacak ürün ya hizmete dönüştürür. Bu düşünme sürecinin çağımızın pazarlama anlayışı doğrultusunda bütünüyle tersine çevrilmesi gerekmektedir.

Müşteriyi merkeze alan modern değerler zinciri ise müşterinin istekleri ile başlar ve sonunda şirketin varlığına, çekirdek gücüne ulaşır. Bu düşünme sürecinde müşterinin ihtiyaçlarına ve önceliklerine odaklanılır. sonra da bu ihtiyaç ve öncelikleri en iyi karşılayabilecek yolların hangileri olduğu tanımlanır. Değer zinciri tersine çevrilir. Bu yüzden de müşteri ilk halkadır, yani her şey müşteri tarafından yönlendirilir.

Günümüz yöneticileri sırasıyla; müşterilerin ihtiyaç ve önceliklerinin neler olduğunu, bu ihtiyaç ve önceliklerin hangi kanallardan giderilebileceğini, bu kanallara en uygun ürün ve hizmetlerin neler olduğunu, bu ürün ve hizmetleri üretmek için hangi hammadde ve girdilerin gerektiğini ve bu girdilerle hammaddeyi karşılayacak malvarlığını düşünmelidirler.






0 yorum:

Yorum Gönder

Kategoriler

Blog Arşivi

Blogu Çevir